29 Aralık 2009 Salı

TRANSFORMERS PASTASI VE MUTLU YILLAR

Koca bir yılı daha bitirirken yeni yılın herkese sağlık, mutluluk, huzur, barış ve başarı dolu günler getirmesini diliyorum. 2009'un son günlerini tüketirken candostum Burçikimin (nam-ı diğer Burçak :-)) minik oğluşu Egeciğimin doğumgünü pastasıyla selamlıyorum hepinizi.Ege'nin ikizi Ada'nın pastası ise yeni yılda sizlerle olacak:-) Egeciğim sevgili Banu'nun blogunda transformers pastasını gördüğünden beri o robotu istiyormuş. Her ne kadar aynısını yapmamayı kabul ettirmeye çalıştıysam da Ege gördüğünü istemekte kararlı olunca ben de mecburen Banu'nun affına sığınarak robotunun ve arabalarının benzerlerini hazırladım Ege için, ama Transformers'ın sarı Camaro'sunu eklemeden de yapamadım doğrusu...
Alev alev pastanın üzerindeki arabalar çocuklar tarafından kapışıldı...

Egeciğime bir ömür boyu mutlu, sağlıklı ve başarılı günler diliyorum. O güzel gözlerin hep gülerek baksın, yüzünden o çapkın gülüşün hiç eksik olmasın:-)

20 Aralık 2009 Pazar

KUZULU PASTA-1

Minik Ceren Su'nun doğumgünü pastasıyla yeniden merhaba. Temmuz ayında yaptığım bu pastanın yayımlanması gecikince Ceren Su'nun annesi Ece Hanım'dan "pastamızı sevmediniz mi yoksa, neden yayınlamadınız?" diye bir mesaj aldım... Ece Hanım'ın şahsında henüz yayımlamaya fırsat bulamadığım onlarca pastanın sahibinden çok çoook özür diliyorum. Bilmenizi isterim ki benim için yaptığım tüm pastalar çok özeldir, hepsini ayrı ayrı severim...Hepsinin ayrı bir hikayesi, ayrı bir heyecanı vardır. Aslında yaptığım tüm işler için bu böyledir. Bir peyzaj mimarı olarak hazırladığım projeler, yaptığım uygulamaların her biri çocuk gibi gelişimini izlediğim, gelişen her fidanda, açan her çiçekte heyecan duyduğum mutlu olduğum şeylerdir. Pastalarım için de durum aynı...Benim için hepsi özel, hepsi güzel ve hepsi sırayla burada yer alacaklar...
Ece Hanım, Ceren Su'nun odasında herşeyin kuzulu olduğunu, eşinin de mınik kızı ve kendisine kuzum diye hitap ettiğini ve pastalarında Nici'nin Jolly Rosa kuzusu ile papatyalar ve kelebekler olmasını istediğini söyledi. Ben de minik kuzuyu yalnız bırakmayıp anne ve babasını da yanına ekleyiverdim ve böyle bir pasta çıktı ortaya...

Ceren Su'ya ailesi ile birlikte uzun ve mutlu bir yaşam diliyorum.

6 Aralık 2009 Pazar

EV BAKLAVASI


Yeni bir haftada merhaba...Öncelikle herkesin yoğunluktan kutlayamadığım bayramını kutluyorum. Bu bayram gerçekten oldukça yoğun geçti benim için...O yoğunluğun arasına uzun zamandır denemeyi istediğim baklavayı da sıkıştırmayı ihmal etmedim:-) Evet, hayatımda ilk kez baklava açtım, üstelik öncesinde ne açanı seyretmişliğim vardı ne de tarifini bilmişliğim... Bayramdan hemen önce Sinangilden bir paket dolusu malzeme geldi. Sinangil'den gelen deneme paketinde neler yoktu ki; ekmek unları, mantı unu, çeşit çeşit aromalı kekunları, kabartma tozu, vanilya, baklavalık un... Teşekkürler Sinangil...Hepsi bir yana önce baklavalık unu denemeye giriştim, ardından da limon aromalı kek yaptım, süper oldu, ama bayram telaşından fotoğraf çekmeyi unuttum...

Baklavam da çok güzel oldu ve bayramda bayağı beğeni topladı, ama dilimler biraz büyük olmuş:-)))Baklavalık un paketi üzerinde ayrıntılı tarifi var ama arşivde yer alması açısından ben tekrar yazıyorum...
Malzemeler:

Şerbeti:
5 su bardağı şeker
3,5 su bardağı su
yarım limon suyu
Hamuru:
4 su bardağı Sinangil Baklavalık Un
1 su bardağı süt (oda sıcaklığında)
1 paket Sinangil hamur kabartma tozu
100 gr. eritilmiş tereyağ
1 yumurta
İçi: 250 gr. dövülmüş ceviz
Ayrıca hamuru açmak için buğday nişastası ve üzerine dökmek için 150 gr. tereyağ.

Hazırlanışı:

Hamur malzemeleri ile poğaça hamuru kıvamında yumuşak bir hamur yapılır ve hamur 15-20 dakika dinlendirilir. Dinlenmiş hamur 3 eşit parçaya ayrılır.. Her parçadan 16-18 adet cevizden küçük parçalar koparılır. Koparılan parçalara ceviz şekli verilir. Şekil verilen her küçük beze merdane ile bir yemek tabağı büyüklüğünde açılır. Aralarına bolca nişasta serpilerek 16-18 parça üst üste konulur. En üsttekine nişasta serpilmez. Böylece 16'lı (veya 18'li) 3 grup elde edilir.

Yuvarlak bir fırın tepsisi yağlanır. 16'lı bir grup alınıp, merdane ile tepsinin genişliğinde açılır. Tepsiye serilip üstüne ceviz içinin yarısı serpilir. İkinci grupta açılıp üzerine serilir. Kalan cevizler de bunun üzerine serpilir. Son grup da açılıp en üste serilir.

Tepsideki yufkalar baklava dilimi şeklinde dilimlenir. Üzerine 150 gr. kızgın tereyağ gezdirilir. 200 C fırında üzeri kızarana kadar pişirilir. Fırından çıkan baklava soğumaya bırakılır. Şerbet ılık baklava soğukken şerbet tepsinin üzerine gezdirilir. 4-5 saat sonra servis yapılır.

Afiyet olsuuunn...

19 Kasım 2009 Perşembe

GECE BAHÇESİ PASTASI

Pasta yapmayı çok seviyorum :-))) Figürleri çalışırken, pastayı hazırlarken aldığım keyfin yanı sıra yeni şeyler de öğrenmiş oluyorum; çocukların gözdesi olan çizgi filmler ve karakterleri gibi...

Seçil Hanım beni arayıp kızı Duru'nun Gece Bahçesi'ni çok sevdiğini ve pastasını Gece Bahçesi temalı istediğini söyleyene kadar bu çizgi film hakkında bir fikrim yoktu, benim kurabiyelerim artık büyüdüğünden bu yaş gurubunun çizgifilmlerini yakından takip edemiyorum:-) (çizgifilm demek de doğru mu bilmem eskini teletubbie leri gibiler) Hele karakterlerin isimlerini saydığında bilmediğim bir dili konuşuyor gibi geldi:-)

Hemen interneti açtım, Gece Bahçesi videolarını izledim, yetmedi oyuncakçıya gidip oyuncaklarını inceledim ve başladım yapmaya: Upsy Daisy, Tombilino, Makka Pakka...Tekerleme gibiler :-))) Oldukça keyifli oldu bu figürleri çalışmak...

Sonra en büyük merak; acaba nasıl oldu, beğendiler mi? Duru ne dedi? Elbette bu soruları Seçil Hanım'a da sordum ve cevaben gelen mail "neden pasta yapmayı bu kadar seviyorum" sorusunun da cevabı oldu. Okurken o kadar duygulandım ki...
Zaman zaman yaptığım gibi bu maili de sizlerle paylaşmak istiyorum :

"Sibel Hanım tekrar merhaba, Cumartesi gecesi Duru'nun doğumgünü pastasını başta kızım, tüm misafirlerimiz ve biz afiyetle yedik. Tüm misafirlerimiz pastayı görünce çok şaşırdı ve çok beğendiler. Duru ile birlikte anneannesi, dedesi, dayısı, eşi, halası, kuzenleri ... herkes ve tabi ki biz gece bahçesini yakından takip ettiğimiz için karakterleri iyi biliyoruz. Herkes, pastayı ne kadar özenle yaptığınızı konuştu. Lezzeti de çok güzeldi. Eşim pastayı görünce, "biz yemek için başka pasta alalım, bunu seyredelim bozmayalım" dedi ki kendisi çok zor beğenen bir insandır. Bu kadar güzel bir pasta olacağını, karakterlerin bu kadar gerçekçi olacağını düşünememiş. Kızımla birlikte pastanın bir dolu fotoğrafını da çektik ama şu an elimde olmadığı için gönderemiyorum size. Duru'nun pasta konusundaki tepkisine gelinceee... Cumartesi günü pastayı aldıktan sonra eve dönerken yolda kapağını kapattırmadı hiç. Yolda giderken ve eve gidince de sürekli "Iggle Piggle varmış. Battaniyesi de varmış. Upsy Daisy varmış. Oturuyomuş. Tombililer varmış. Hepsi varmış. Makka Pakka da varmış. Aşağıda duruyomuş. Elini açmış. Hahu varmış. Ağaç varmış. Çiçek varmış. Duru yazıyomuş. Mum varmış...." diye diye geçirdik günü. Çok beğendi pastasını. Gerçekten çok ayrıntılı ve özenli çalışmışsınız. İnternetten birçok gece bahçesi pastası incelemiştim. Ama sizinle çalışmakla, ilk defa böyle bir pasta denemek isteyen biri olarak, en doğru kararı verdiğimi gördüm. Gerçekten çok teşekkür ederim. Ellerinize sağlık. Pastaya sadece şeker yumurta, un, muz, çikolata koymamışsınız; sevginizi de koymuşsunuz. Herkese tavsiye edicem. Çalık ailesi olarak tekrar teşekkür ederiz. Bundan sonraki özel günlerimizde görüşmek dileğiyle... İyi çalışmalar."









Bir çocuğu mutlu etmenin keyfi başka hiç bir şeyde yok.
Minik Duru'ya ömür boyu sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum.

13 Kasım 2009 Cuma

CANLARIMIN 11 YAŞ PASTASI

Herkese merhaba...Daha önce kurabiyelerimin doğum günlerini kendi aramızda kutladığımızı pastalarını yayımlamak için arkadaşlarıyla yapacakları kutlamayı beklediğimi söylemiştim. Malesef o kutlamayı bir türlü yapamadık, aksilik aksilik üstüne...Son olarak da bu haftayı hasta geçirdiler:-( Önce oğlan ateşlendi, üşütmüştür diye düşündüm ama sabahına kuru kuru öksürük de başlayınca panikle hastanede aldım soluğu. Hastaneye giderken "maskesiz gitmem" diye tutturdu bizimki, sanki kıtlık zamanı da maske en elzem malzeme... kaç eczaneye baktım yok...Sonunda birinde buldum...Doktor 3 gün gözlemleyelim deyip sadece ateş düşürücü verdi, hasta ağır olmadıkça test yapılmıyormuş. Bu nasıl bişeydir anlamadım, hasta ağırlaştıktan sonra teşhis konsa ne olacak...
3 günü atlattık tamam derken bu sefer kız ateşlendi...1 haftadır perişanız anlayacağınız. Okulları bir hafta tatil ettiler ne oldu? sonraki hafta hasta oldular, şimdi ortalıkta farklı farklı spekülasyonlar dolaşıyor; yok okullar 1 hafta tatil 1 hafta ders olarak devam edecekmiş, yok 2 ay okulu kapatıp yazın ders yapacaklarmış, bu seneki eğitimden bir şey beklenmesinmiş... Siz de SBS'de birşey beklemeyin o zaman bu çocuklardan. Okulları tatil edince çalışan anneler ne yapacak, onlara da resmi izin verecekler mi?...

Of nasıl dolduysam pasta arada kaynadı gitti...Arada böyle köşe yazısı kıvamında yazasım tutuyor işte, neyse toparlıyorum artık; bu pasta da kurabiyelerimin doğumgünü pastası, umarım yakın bir tarihte gecikmeli de olsa arzu ettikleri gibi arkadaşlarıyla doğumgünü kutlamasını ve hayallerindeki pastaları yapma imkanım da olur.
Sizlerle paylaşmak için sabırsızlandığım çok güzel pastalarım var sırada, tabi bu arada ben hastalanıp yatmazsam:-)
Herkese sağlıklı günler dilerim.

9 Kasım 2009 Pazartesi

2 KATLI 1 YAŞ PASTASI

iyi bir hafta dileklerimle yeniden merhaba. Bugün minik Erdem'in ilk yaş pastasıyla selamlıyorum sizleri. Temmuz ayından beri yayımlanmayı bekleyen bu pastayı daha fazla bekletmeye gönlüm razı olmadı...
Esra Hanım bir çok ilk yaş annesi gibi oğlunun ilk yaş doğumgünü için oldukça heyecanlıydı, bana beğendiği birkaç pasta fotoğrafı gönderdi, ben önerilerde bulundum, öyle mi olsun böyle mi derken sonunda gözüyle gördüğü bir modelde karar kıldı. E kolay değil tabi olmayan birşeyi gözünde canlandırmak, ben anlatıyorum ama benim kafamdakini onun aynen hayal edebilmesi zor. Biraz da titiz olunca gördüğünü seçmeye karar verdi ve cakesbysugargirl' ün bu modelinde karar kıldı

Üstündeki beneklerden 1 şekline kadar aynısı olsun istedi. Olsun olmasına da benim de farklı bişeyler yapmam lazım, içime sinmez ki aynısını yapmak...

Başladım figürleri yapmaya, uçak, tren, araba... Yok olmaz benden bişeyler olmalı mutlaka...

Artık klasikleşen mumlarımdan birini tasarlayıp oturtuverdeim pastanın kenarına, egzoz dumanı da uçtu uçtu hoooop Erdem yazıverdi pastanın kenarına...Oh be hiç değilse mumluk ile imzamı attım ben de :-))) Minik Erdem'e nice mutlu, uzun, sağlıklı yıllar diliyorum.

1 Kasım 2009 Pazar

AT PASTASI

Yağmurlu bir Ankara sabahından merhaba...Gök delinmiş gibi 2 gündür sürekli yağmur yağıyor, böyle havalarda hep üzerime battaniyeyi çekip televizyonda eski Türk filmi seyredesim gelir, ama hiç bir zaman buna vakit bulamam, mutlaka bekleyen bir iş vardır, blogumu güncellemek gibi:-)) Her seferinde bir daha arayı bu kadar açmayacağım, fotoğraflar biriktikçe birikti diyorum sonra bi bakıyorum 10 gün olmuş...


Ama bana da hak verin canım, tarlamı mı ekip biçeyim, akvaryumuma mı bakayım, Cafe de yemeklerimi mi kontrol edeyim...Evet hastalık halindeki Facebook oyunlarından bahsediyorum. Farmville başında geçirdiğim zamanın yarısını bloguma ayırsam hiç sorun kalmayacak:-)) Misal hiç bir sabah yataktan eyvah blogumu güncellemedim diye fırlamıyorum, ama eyvah üzümlerim bozulacak, çileklerim çürüyecek diye fırladığım, benden önce bilgisayarı kapan ev halkıyla kıyasıya mücadele ettiğim çok oluyor:-)) Çiftlik evimi alıp bi de bayrağımızı dalgalandırdım mı deymeyin keyfime:-)
Aslında bugün çocuklarımın pastasını yayımlamam gerekiyordu, çünkü bugün benim minik kurabiyelerimin doğum günü, minik dediğime bakmayın tam 12 yaşına bastılar bugün:-) Ailecek kutlamamızı yaptık ama henüz arkadaşlarıyla kutlama yapamadık, ben de pastalarını yayımlama işini sonraya erteledim...
Canım kızım Pelin ve canım oğlum Barkın, iyi ki doğdunuz, sizi çoooooooook seviyorum, DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.) Pasta fotoğrafları çok birikince bir eskilerden bir yenilerden yayımlamaya karar verdim (gerçi bu seferde ortada kalan fotoğraflar çok beklemiş olacak ama başka da bir yol bulamadım)
Bu pastayı ise 2 hafta önce oğlumun sınıf arkadaşı Ervin için hazırladım. Ervin tutku derecesinde atları seviyor ve binicilik dersleri alıyor ve doğal olarak da pastasını at temalı istedi. Böylece benim de uzun zamandır çalışmayı istediğim bir modeli çalışma fırsatım oldu ve işte sonuç...
Ervin'e uzun, mutlu bir ömür diliyorum ve ben domateslerimi toplamaya gidiyorum :-))))

18 Ekim 2009 Pazar

1 YAŞ PASTASI

Süeyda Hanım'ın kızı Sevdiye'nin 1 yaş pastasıyla yeniden merhaba. Yapmaktan çok keyif aldığım pastalardan bir tanesi de bu pasta...Gerçi keyif almadan yaptığım pasta yok gibi, ama bazı pastaları yapmak daha çok heyecan veriyor...

Bu pasta da beni heycanlandıran pastalaradan biri, çünkü minik Sevdiye annesine kavuşmak için tam 10 sene bekletmiş annesini. 10 sene bekledikten sonra gelen bebişin ilk doğungünü de elbette çok önemli bir gündü Süeyda Hanım için...Bütün ilk yaş pastaları büyük sorumluluktur ama hal böyle olunca isteristemez insan biraz daha tedirgin ve detaycı oluyor:-)))
Süeyda Hanım nasıl bir pasta istediğini bilenlerdendi, 1 şeklinde olacak, üzerinde çiçekler ve balonlar olacak ve de minik Sevdiye gibi kara saçlı kara gözlü bir kız oturacak pastanın üzerinde...Ben de tarif ettiği şekilde hazırladım pastasını...
Minik Sevdiye'ye ailesiyle birlikte uzun ve mutlu bir ömür diliyorum.

7 Ekim 2009 Çarşamba

1. ANKARA İKİZ ANNELERİ ŞENLİĞİMİZİN PASTA VE KURABİYELERİ

Uzun bir aradan sonra yine merhaba...Biliyorum blogumu çok ihmal ettim, ama geçerli bir sebebim vardı; 4 Ekim Pazar günü Ankaralı ikizanneleri olarak bir şenlik düzenledik. Daha önce Haziran ayında ikizanneleriyiz.biz sitesinin 2. yaş günü için İstanbul'a gittiğimizi ve yaptığımız yolculuğu, maceralarımızı anlatmıştım :-))) O maceramızı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. Bu sefer de İstanbul'a giden ekip olarak Ankara'da şenlik havasında bir buluşma düzenlemeye karar verdik ve iyi ki de yapmışız, süper oldu...Çok yorulduk ama değdi...Herkesten memnuniyet dolu teşekkür mesajları almak tüm yorgunluğumuzu aldı...
Nerden başlasam...Geçen sefer İstanbul'a giderken hepimize bir örnek t-shirt yaptırmıştık, önünde çocuklarımızın adı, arkada ! İkizannesiyim yazan (bakınız önceki post)...Bu sefer de boş durmadık hepimiz aynı gömleği alalım dedik:-))) Gezmediğimiz alışveriş merkezi, girmediğimiz mağaza kalmadı...Düşünün bir kere 9 kadın, farklı bedenler, farklı zevkler... herkese her zevke uyan aynı gömleği bulmak az bir iş değil...Hatta mağazanın birinde aynı gömleği deniyoruz diye bizi bi yerlerin tezgahtarı falan sananlar, "hanım bak bundan al, herkes bunu deniyor" diye karısına akıl veren kocalar bile oldu:-))) Sonunda gömleği aldık ama bununla bitmedi, hadi kemer, hadi çizme derken hepimiz yine tam takım ekip olduk:))) Ankara'da mor çizme ve mor kemer bırakmadık, haberiniz ola...Bizi kızdırmak için "kim dağıtıyor bu kıyafetleri?" diye sorana da "mor çatı " cevabını verdik:))) Koşturmaca bununla da bitmedi tabi, aylar öncesinden mekan hazırlıkları...denemek için bi ton yere bruncha gittik (buluşmak için bahane lazım ya:-)))) Ankara'da bruncha nereye kaça gidilir bana sorabilirsiniz artık :-))
Dolu dolu bir program oldu, palyaço, kukla gösterisi, animasyonlar, karikatürist, yarışmalar, pamuk şeker, pinyata, hediye çekilişi... Kapıda başladı ev sahipliğimiz...Tüm misafirlerimize verilmek üzere hediye sepetleri hazırladık, onları kapıda karşılayıp hediye sepetlerini verdik, isimleri yazılı yaka kartlarını taktık, çekiliş için kuponlarını da unutmadık...Destek veren firmalardan aldığımız birbirinden güzel hediyelerle çekiliş yapıp gelenleri elleri kolları dolu dolu gönderdik. Neler yoktu ki çekilişimizde...akşam yemekleri, tavlalar, kırtasiye setleri, güzellik merkezinden paket programlar, spor salonu üyelikleri, temizlik setleri, daha neler neler...kimseyi eli boş göndermedik. Destek veren tüm firmalara teşekkür ederim, hepsinin adını burda yazamayacağım ama ana sponsorumuz İsmail Özdemiroğlu'na özellikle kocaman bir teşekkür...

İstanbul'dan Eskişehir'den ve Antalya'dan gelip bizi yanlız bırakmayan, şenliğimize renk katan ikizannesi arkadaşlarımıza da ayrıca bir teşekkür daha...
Elbette ben de bana düşeni yaptım:-)) bu iki pasta ve kurabiyeler şenliğimiz için hazırlandı.


Kurabiyelerin yapımına kızlar da gelip yardım ettiler, çok eğlenceli bir gün geçirdik, sağolun canlarım iyi ki varsınız ve hayatımda hep varolun...




Şenliğimize basın da davetliydi, pazartesi günkü Haber Türk ve dünkü Hürriyet Ankara ekinde yer aldık ve haberlere de çıktık; haberlerdeki görüntülere bu ve bu linklerden ulaşabilirsiniz :-)))
Kocaman bir aile fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmedik:-)

Seyene çok daha büyük bir organizasyonda buluşmak üzere, artık biziz kimse tuutamaaaz...

14 Eylül 2009 Pazartesi

2 YAŞ KURABİYELERİ

Hepinize güzel bir hafta dileklerimle merhaba ...Bayram telaşı ile okul hazırlığı telaşının birbirine karıştığı bir haftaya girdik...Henüz ne okul alışverişimizi tamamladım ne de bayram hazırlıklarını ama çok keyifli pastalar yaptım ve önümüzdeki günlerde hepsini sizlerle paylaşacağım...
Bugün ise Mart ayından beri arşivde bekleyen bu kurabiyelerle merhaba demek istedim.Emel hanım'ın mink ikizleri Eren ve Ecrin Duru için kakaolu ve tarçınlı olarak hazırlanan kurabiyeler şeklinden de anlaşılacağı üzere miniklerin 2. yaş günü için hazırlandı, paketlendi ve İstanbul'a yollandı. Emel Hanım'ın söylediğine göre misafirlerden bazıları yemeye kıyamamış saklamak üzere jelatiniyle almış:-)))) Bu geri bildirimler beni o kadar keyiflendiriyor ki:-)) zaman zaman gelen mailleri, kutlamalardan ilginç dialogları, yorumları sizlerle de paylaşıyorum...Bir pastanın veya kurabiyenin sonrasında tepkileri öğrenmek,yorumları dinlemek, en az tasarım ve yapım aşaması kadar keyifli ve tatmin edici...
Mini mini ikizlerimiz Eren ve Ecrin Duru'ya mutlu ve sağlıklı bir yaşam diliyorum.

9 Eylül 2009 Çarşamba

TARAFTAR PASTASI



Yine ama yeni olmayan bir pastayla merhaba...Fotoğraflara bakıp hangisini yayımlayayım derken Mart ayından beri bekleyen bu pasta gözüme ilişti...E artık zamanı gelmiş :-)))

Bu pasta Ebru Hanım'ın oğlu Erol'a doğumgünü sürpriziydi. Erol'un bir Galatasaray fanatiği olduğunu belirtmeme gerek yok sanırım:-)

Bu da sadelikten hoşlananlar için alternatif model...
Erol'a kaybedenin hep karşı takım olduğu mutlu bir hayat diliyorum...

25 Ağustos 2009 Salı

AŞK SEPETİ PASTASI

Ben geldiiiiiiimmm. Uzuunca bir tatilden sonra dün işe başladım :-((( Müthiş adaptasyon sorunu çekiyorum... Tatil ne kadar uzun olursa olsun asla yetmiyor insana... Parça parça tatil yapmak çok daha iyimiş...önce ailecek 1 hafta tatil yaptık sonra bir hafta sonu Akçakoca kaçamağı veee yine Adrasan...Bu sefer kuzenlerle, çoluk çombalak tam 23 kişilik bir akraba grubu, oldukça keyifli bir tatil oldu, 1. geleneksel kuzen tatili oldu da denebilir:-))) Ama burdan herkesi uyarmak istediğim bir konu var, Adrasan'da Adrasan Otel ve Çizmeci Otel'den uzak durun. İki otelin de sahibi bir karı koca (Tuğba Hn. ve eşi) telefonda taahhüt ettikleri hiç birşeyi gerçekleştirmeyen, oldukça kotü bu oteller eğer ön ödeme yaptıysanız bi güzel paranızın da üstüne yatıp sizi ortada bırakıyorlar...Gerekli tüm şikayetleri yapacağız elbette ama herkesi bu oteller ve gaspçı sahipleri konusunda uyarmak istedim, siz de çevrenizdekileri uyarın ki tatilleri rezil olmasın, neyse ki biz paramız yanmasın derdiyle o berbat otellerde kalmadık da kötü bir sürprizle başlayan tatilimiz harika bir biçimde (tabi ki başka bir otelde) devam etti. Tüm personeliyle bizi memnun etmek için uğraşan ve en iyi şekilde ağırlayan (hatta bizimle dans edip,halay bile çektiler:-)) Ford Otel'e teşekkürlerimi sunuyorum:-)
Şimdi de gözümü bayram tatiline diktim :-) Hani emekliliğim gelmiş olsa emekli olup bir sahil kasabasına yerleşeceğim, o derece yani...
Neyse, öncelikle herkese hayırlı ramazanlar dileyerek gelelim pasta olayına... 1 aylık iznim süresince elbette boş durmadım yeni pastalar da yaptım ama başta tembellikten sonra laptop'un arızalanmasından, ki şimdi yine arızalandı, tatil boyunca blogumu güncelleyemedim... Pastalarını yayımlayamadığım herkesten özür diliyorum...Laptop'um tamir olur olmaz resimlerime ulaştığımda peşpeşe hepsini yayımlayacağım...
Bu pastayı ise taaa Mayıs ayında taslak olarak kaydetmişim, bir türlü yayımlayamamışım:-)

Canım arkadaşım Vildancığımın eşine evlilik yıldönümü sürpriziydi bu pasta...Aslında önce içi portakal dolu bir sepet yapacaktık, zira sevgili eşi Uğur da bir çok erkek gibi romantik bir hediye yerine faydalı hediyeler alma taraftarı:-))) "Bir kasa portakal alayım hepbirlikte yiyelim çiçeğe falan ne gerek var" tarzında... Ama canım arkadaşım kıyamadı eşine, "portakal olmasın, hem de bak bu iş böyle yapılır mesajı da veririz" diyince ben de sepetin içini kalplerle doldurdum, dünya tatlısı ikizleri için de sevdikleri renklerde ( Meriç yeşilci, İdil pembeci) kalpler hazırladım...Vee günü anlam ve önemi belirten ve pastayı tamamlayan bir cümle yazıp olayı tamamladım; "Yaşam sepetinde aşkımızın meyveleriyle birlikte nice yıllara"...

Canım arkadaşıma tüm ailesiyle birlikte nice mutlu seneler diliyorum...

instagram hesabım: @serzincan

Related Posts with Thumbnails