
30 Aralık 2008 Salı
26 Aralık 2008 Cuma
KERMES KURABİYELERİ

Ankara 2 gün önce karlı bir sabaha uyandı. Akşam başlayan kar yağışı sabah bembeyaz görüntüsüyle şehre enerji verdi. Sabahları yataktan sürünerek kalkan oğlum bile heyecanla yataktan fırlayıp kardeşini uyandırmaya koştu. Günlerdir bekledikleri kar nihayet yağmıştı. Bembeyaz ışıltısıyla kar tüm insanlara tuhaf bir enerji veriyor. Trafiğin felç olma ihtimaline rağmen yollara dökülen insanların yüzünde daha dingin bir ifade var.

Bütün çocuklar karla oynamayı çok sever ama benim küçüklüğümde Ankara’da kar yağmasının başka bir anlamı daha vardı…Okulların tatil olması…Her sabah kalkar bir yandan hazırlanırken bir yandan da haberleri dinlerdik.Veee bingooo, okullar yine tatil… Önlükler üstten atılır, önce sıcak yatağa geri dönülüp yarım kalan uyku tamamlanır sonra bahçede karın ve tatilin keyfi sonuna kadar çıkarılır…


Bütün çocuklar karla oynamayı çok sever ama benim küçüklüğümde Ankara’da kar yağmasının başka bir anlamı daha vardı…Okulların tatil olması…Her sabah kalkar bir yandan hazırlanırken bir yandan da haberleri dinlerdik.Veee bingooo, okullar yine tatil… Önlükler üstten atılır, önce sıcak yatağa geri dönülüp yarım kalan uyku tamamlanır sonra bahçede karın ve tatilin keyfi sonuna kadar çıkarılır…

Çocukluğumda bahçedeki bankın üstüne yağan karı cetvelle ölçtüğümü hatırlıyorum, hani haberlerde “kar kalınlığı şu kadar oldu” derler ya, ben de merak edip cetvelle karın hiç bozulmadığı bir bankın üstünde ölçüm yapmıştım…tam 30 cm…Artık bu kadar kar olmuyor Ankara’da…Kar keyfi de günlerce devam etmiyor.Mesela şu anda ağaçların üzerinde bile azıcık kar kaldı. Ama çocuklar bir günlük karın bile keyfini çıkarmakta gecikmiyor…





Evet, ben de hastalandım, üstelik daha kartopu bile oynayamadım :(… İki gündür evdeyim, özellikle kulağımda sürekli kanat çırpan bir kelebek varmış hissi beli delirtmek üzere… Gittiğim doktorun verdiği ilaçların yan etkisiyle kabus gibi bir akşam geçirdim (siz siz olun birileri tavsiye etti diye bildiğiniz doktordan şaşmayın)…

Bu kurabiyeleri de hasta hasta gecenin bir vakti hazırladım. Zorun neydi diyeceksiniz… Evet bu kurabiyeler bir sipariş ama para için değil yardım için yapılmış kurabiyeler. Çocukların okulda düzenlenecek bir yardım kermesi için hem kızın hem de oğlanın öğretmeni “annenin kurabiyelerinden mutlaka istiyoruz” demişler. Önce hastayım zaten, yapamam diyecek oldum ama kızımın yüzündeki ifade beni vazgeçirdi. Geçen sene de bu zamanlarda yardım kermesi yapılmıştı ve benim hazırladıklarım daha ilk dakikalarda tükenmişti (geçen sene hazırladıklarımı görmek için buraya tıklayın) Belli ki arkadaşlarının annesinin yaptıklarından övgüyle söz etmeleri kızımın hoşuna gidiyordu ve onu kırmamak için bu kurabiyeleri hazırladım.

Aklımda çok daha hoş şeyler vardı ama bunları bile hazırlayacak gücü zor buldum. Hatta kurabiyelere şeker hamurunu yapıştırma işini Nazım (kendisi eşim olur…) yaptı. Biraz acemi işi oldu ama itiraz edecek lüksüm yoktu doğrusu. Hatta üstünü süsleme işinde yardım etmesi için de şansımı zorladım ama yemedi :-)))

Kurabiyeler yine ilk dakikalarda tükenmiş ve çok beğenilmiş, bu da benim hasta yatağımda tesellim oldu…
Hepinize sağlıklı günler…
Dip Not: Kendini ifade etmekten aciz, bir laf edecekse adını bile yazmaya korkan, klavye üzerinde gelişi güzel harflere basarak dengesiz ruh halini benim Cbox’ımda tatmin etmeye çalışan bir takım kompleksli ruh hastası yüzünden Cbox’ı blogumdan kaldırmak zorunda kaldım. Bu manyakları Allah’a havale ediyorum…


Kurabiyeler yine ilk dakikalarda tükenmiş ve çok beğenilmiş, bu da benim hasta yatağımda tesellim oldu…
Hepinize sağlıklı günler…
Dip Not: Kendini ifade etmekten aciz, bir laf edecekse adını bile yazmaya korkan, klavye üzerinde gelişi güzel harflere basarak dengesiz ruh halini benim Cbox’ımda tatmin etmeye çalışan bir takım kompleksli ruh hastası yüzünden Cbox’ı blogumdan kaldırmak zorunda kaldım. Bu manyakları Allah’a havale ediyorum…
21 Aralık 2008 Pazar
PARTİ AYICIKLARI

Bu haftanın ilk postu Sevgili Damla'nın doğumgünü pastası.


16 Aralık 2008 Salı
BAYRAMLIK KURABİYELER


Dediğim gibi bayramı Antalya'da geçirdik. Gerçekten güzel bir tatil oldu. Antalya'daki kuzenlerimizle, arkadaşlarımızla birlikte gezdik, tozduk, yedik, içtik eğlendik:-))))Bu gidişle Ankara'yı terk-i diyar edip Antalya'ya yerleşeceğiz valla. Sıcak hava, deniz, güneş Ankara'nın soğuk havası ve yoruculuğu üzerine nasıl iyi geldi anlatamam (anaa bi anda sattım memleketimi valla:))


Çiçekler, kelebekler, kalpler, yıldızlar bayramda gelen misafirlere bayram şekeri olarak arz-ı endam ettiler ve gelen misafirlerden tam not aldılar...

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)